Yeni Başlangıçlar '' Feroni ''

Uzun zamandır ortalarda yoktum ama kendim için güzel başlangıçlar güzel projelerle geri döndüm diyebilirim. Ortalarda yokken bir sürü güzel anılar biriktirmenin yanı sıra güzel bir markayı oluşturmanın mutluluğunu sizinle paylaşmak isterim. Yeni yeni başladığım daha ilk adımları sayılabilecek '' Design by Feroni '' markasını resmi olarak açmış bulunuyorum :) 



Ben Leyla Taşçı !!!

Ben, Leyla Taşçı. Bir kamyonetin arkasında tanıştım İstanbul’la. Derme çatma bir evde yaşadım, küçük yaşta çalışmaya başladım. Evlat oldum, kardeş oldum, eş oldum, anne oldum. Kendimden başka her şey oldum. Ben, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde denk geldiğiniz binlerce kadından biriyim… ‘Hayatımı yazsam roman olur’ derler ya, öyle… Valla…”

Dört Mevsim Stockholm :))

Bu yaz yazamadığım diğer yazıları düşünerek bu sefer ülkeye döndüğüm gibi oturdum bilgisayarımın başına :)) Anlatmasam, paylaşmasam bir eksik kalırdı kesin bilgi :) Zaten geldiğimden beri fakat çok yeşildi çirkin olmayan hiç bir şey yok diye dolandığımı düşünürsek nasıl sevdiğimi anlarsınız sanırım. 



Kalimera Mykonos Bölüm #1

Ada ada gezip bir sürü hikayeler biriktirip bir sürü olaya karışıp kendi ülkemize dönmenin mutluluğunu yaşıyorum. Sezonu Olimpos'ta açtim üzerine bir iki ada tatili daha yaptim ancak yoğunluktan yazilarimi derleme fırsatım olamamıştı.  Zaman bu zamandır deyip aldim kalemi elime :))


Bu Aralar Ben Bölüm #2

Bu Aralar Ben bütün kış beklediğim deniz tatiline kavuştum. Anladım ki huzur o kadar da uzakta değilmiş... Bir dalga sesi kadar yakınında, bir gün batımı kadar dibinde olabiliyormus. Denize baktiginda gördüğün bir ufuk cizgisiymis... Bitti sandiğin ama sanki yeni baslayan..



İyi ki Gelmişim Kapadokya :))

Yine yazı bekleriz, ne zaman denize giriyoruz derken arada bari bu güzel baharı kaçırmayalım diyerek hafta sonu rotayı Kapadokya'ya çevirdik. Yalnız sahil özlemim baki kalacaktır arada kaynamasın :) Dünyanın en güzel yerine de gitsem denize giremiyorsam durur düşünürüm. Burada ne eksik diye sebep arar dalga sesi yoksa eksik sayarım :))

O Zaman Renk :))

Blogumu takip edenler ne kadar uzun zamandan beri yazı beklediğimi bilir :) Fakat iyi bekledim desem yeridir ;) Zaman o zamandir bahar geldi renkler ortaya çıktı ve birbirinden güzel festivaller artık yavaş yavaş planlarimiz içerisinde yer almaya başladı. Benim de bu sene ilk defa katıldığım bu yılin ilk festivali olan holifest en renkli halimle baharı karsilamami sağladı diyebilirim :)) 

Zor Olan İnsan Olmak...

Yazının başından söylemek istiyorum bu yazı Kadın Olmak Zordur temalı bir yazı değildir.  Bu hayatta zor olan kadın olmak değil aslında bu guclu insanlarin yanında yer almayı başarabilecek insan olmaktır. Bugün sosyal medyada okuduğum çoğu yazı bunun uzerineydi. Hoşumuza gitmeyen herseyin kadınların başına gelmesi kadın olmayı zor gibi gösterse de bunun bütünü insan olmayi becerememekle ilgilidir.



Bu Aralar Ben Bölüm #1

Blogumda bu aralar ben diye bir bölüm açsam nasıl olur dedim sonuçta hep gezip bir yerleri görmüyorum blogum arkadaş bloggerlar tarafından bir nevi çok gezen olarak adlandırılıyor. Halbuki blogumun dışı sizi, içi beni yakar durumda :)) Gezmeyen Nilay'ı da sevecek misiniz bilmiyorum bir görelim :))) Hatta diyorum ki bu köşede bu aralar başına değişik bişiler gelen paylaşmak isteyen bloggerların yazılarına da yer verebilirim keyifli olabilir :) Evet o benim diyorsanız mail atın :)

Yaparım Bilirsin 2016 :)

Bütün sorumluluğu yeni yıla yüklediğimiz, olursa bu yıl olur olmazsa zaten olmuyordur dediğimiz, pazartesileri başlarız deyip başlayamadığımız ne varsa hepsini birinin omzuna yüklüyorsak zaman bu zamandır sevgili dostlar. At sende sorumluluğu kurtul, olmuyorsa 2015'in suçu olma ihtimali varsa zaten o 2016'dır :)))


Hoşgeldin Yeniyıllll :)))

10'dan geri saymaya başlamadan önce bu yazıyı yazmaya başladığım için rahatlıkla diyorum ki yeni yılda daha çok blogumla ilgilenmemem için hiç bir sebebim yok : p Bence başarabilirim hadi hep birlikte bana inanalım :))) İnanırsak olur bence :))Gelelim yılbaşının güzelliklerine daha önceki yazımda geçen sene verdiğim ev partisinden bahsetmiştim. Yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Bu yazımda da bu sene ki ev partimden bahsetmek istiyorum. Artık daha tecrübeli bir şekilde ilerliyorum diyebilirim. Ev partisi gerçekten keyifli ama tecrübelerime dayanarak söylüyorum. En iyi ev partisi arkadaşının evinde olandır :)) 


Hoop Geldi Mi Yılbaşı Telaşı

Yeni yıl yazılarına biraz geç kaldım sanırım :) Ama ucundan da olsa yakalarım dedim. Bu ara sanırım en sık yaptığım şey bişeyleri ucundan yakalamak. Bu işte iyiyim baya bir tecrübe kazandım :p Sonuçta kaçmıyorsa sıkıntı yok. Sarmış her yeri yılbaşı ruhu varsın yazım biraz geç gelsin :) Bir kaç yıldır düzenli olarak yılbaşını kalabalık olarak önceden kutlayanlardanım. Bu ara hani yeni moda oldu ya evett bende onlardanım. Yılbaşı koşuşturmasına girmeden dostlarla sakin bir akşamda birlikte olmak gerçekten keyifli oluyor. Hem de birden fazla yeniyıl kutlamasının kime ne zararı var :)



Buralar Hep Osmanlı !!! Edirne :))

Blogger olarak havalardan dem vurup yazıma başlamak istemem ama haftasonu o rüzgar neydi biri bir açıklama yapsın :)) Beni takip edenler az çok fark etmiştir gezip görmeyi çok severim yerimde de pek durabildiğim söylenmez :) Ama bu ara belki daha önce bahsetmişimdir bir yandan okul yolları bir yandan iş derken duruldum bir yerlere gidemez oldum. Tam bu ara imdadıma arkadaşım yetişti kalk gidelim bir yere gidelim neresi olursa gidelim diyerek sabahın köründe beni Edirne yollarına düşürdü :)


Bir Küçük Peynir Meselesi !!! Amsterdam :))

Yine gezip görüp geldiğimiz, değişik hikayeler biriktirdiğimiz hatta yazımıza isim veren hikayelerle dolu bir geziyle döndüm. Hatta kısa süreliğine de olsa tatil sezonunu kapattım diyebilirim. Ben gezerken hava sıcak olsun mümkünse :) Amsterdam'ın kışa giriş hali bile beni biraz tedirgin etti diyebilirim :)) Ben bileti alırken Eylül ayıdır dedim güzel olur dedim ama her Eylül bizim buralara benzemiyormuş :)


Deli Dolu Bir 30 Masalı

Yıllar önce bilmesem de hep güzel bir Eylül sabahı dünyaya gelmişimdir diye düşünmüşümdür. Yapraklar sonbaharın tüm renklerini almış, sokaklara saçılmış, hafif esinti kendini hissettiriyor ama güneşi gördüğün yerde de ısınıyorsun. Yazın biticeğine üzgünsündür ama başlangıçlar için de uygun zaman gelmiştir. Yazın hareketliliği üstündedir, ama sonbaharın sakinliği de çeker seni içine içine. Bundan 30 sene önce böyle bir sabah da doğmuş olmalıyım diye düşünürüm. Bugün seçme şansım olsa yine bir Eylül sabahı dünyaya gelmek isterim. Ben gibi...Eylül gibi...

Alın O Bulutu Üstümden: Budapeşte :)

Geç kalmış bir yazı ile karşınızdayım. Erteledikçe toparlamak daha da zor oldu, aslında Budapeşte'nin kendisi de başlı başına zor bir gezi olduğu için toparlayamamış olmamda normal. Sziget festivaline gittiğimden daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Festivalin bitimine iki gün daha ekleyerek tatilin son kısmını şehri gezmeye ayırmıştık. Zaten çok büyük bir yer olmadığı için kendimizce ve daha önce giden arkadaşlarımızın yönlendirmeleri ile iki günün yeterli olacağına grup olarak hem fikirdik. Hani şartlar da buna izin verse bence de 2 gün de mis gibi de gezebilirdik.


Sziget Festivali'nden Geriye Kalanlar

Daha önce Sziget festivaline bir giriş yazısı yazmıştım. Şimdi artık festivalde neler oldu, neler yaşandı kimler geldi, kimler gitti bunları bir bir anlatma zamanı :)) Diğer yazımda bahsettiğim üzere bu benim ilk yurt dışı festivalim oldu. İlklerle dolu bir festivaldi aslına bakarsanız. Bu yüzden mi bu kadar beğendim bilemiyorum ama yine olsa yine giderim diye rahatlıkla söyleyebilirim.


Sziget Festivali 2015

Beni takip edenler bilir bir süredir buralarda yoktum çok fazla yazı yazamadım. Yazamadım ama biri sürü güzel konular biriktirdim diyebilirim :)) Daha önce Macaristan vizesi almakta sıkıntı yaşadığımdan bahsetmiştim. Herhalde en son ne zaman bu kadar gerildin deseniz direkt olarak bu bekleme sürecini söyleyebilirim. Macaristan için vize başvurusu yapacak olanların kulağına küpe olsun bir yerden duymuştum diye hatırlaması için yazıyorum :) Eğer olur da bir gün Budapeşte'ye gitmeye karar verirseniz vize işlemlerine erkenden başlamakta fayda var. Nilaycım senin vizen ne zaman geldi derseniz seyahata çıkmadan bir gün evvel geldi. Anlayacağınız son dakikaya kadar gidip gitmeyeceğim belli değildi :))

Aylardan Biri Gibi "Temmuz'da"

Herkesin sevip tekrar tekrar izlediği filmler mutlaka vardır.  Benim için bunlardan biri Fatih Akin'in Temmuz'da filmidir. Bilemiyorum bu filmde beni çeken tekrar tekrar izletteren nedir ama kadere inanmayı unuttuğum zamanlarda açar izlerim. Temmuz ayında da mutlaka izlerim. O sebepten nerdeyse replikleri hafizamda unutulmazlar arasindadir. Film''in en başında erkek başrolümuz Daniel kıza sorar adın ne Juli "Aylardan biri Gibi" der ve hikâyemiz benim için burada başlar. 



X+Y'de ki X'i Ne Yapalım :)))

Yaz geldiğinden mi bilmiyorum ama bu aralar blogum ile çok fazla ilgilenemez oldum. Hani yazıcak bir şey bulamadığımdan değil de istediğim vakti veremedigimden sanırım böyle oldu.  Belki benimle aynı duygularda bir sürü blogger arkadaşım vardır bilemiyorum :)) Tabi yazın vermiş olduğu bir kıpır kıpırlik eve girememe durumu var o mağlum zaten cepte duruyor ;)) Benim sürekli bir şeyleri deneme isteğim,  gezmelerim, işler ve bir de son dakika gazı ile karar verdiğim Mühendislik Tamamlama sınavı eklenince darmadağın oldum.


Tasarım:Sawako Kuronuma