Uluabat Göl'ünün Şirin Kıyısı: ''GÖLYAZI''

Haftasonu gezimin son uğradığımız yeri Gölyazı'ydı. Burası için tam bir balıkçı köyü diyebiliriz. Köye girerken köprüsü, girişte ki çay bahçesi, gözleme yapan kadınlarıyla dolu dolu olan ufacık bir yerleşim yeri burası :)) Yer yer sular altında kalmış ağaçları, rengarenk tekneleri cana yakın insanları gözleme kokan sokakları hepsi o kadar güzel ki uzun bir süre orada kalabilirsiniz. Hele bir gün batımı var ki sürekli izlemek isteyebilirsiniz. Sokakta ki kediler, havada uçan leylekler, etrafta kendi halinde gezinen kazları evett burası böyle bir yer. İstanbul'a huzurlu bir ara vermek için büyük bir sebep denebilir burası için :))

Öyle büyük bir yer değil burası eskilerde olduğu gibi gizli kalmış da denemez. Sanırım Gölyazı ile ilgili en sevmediğim durum bu oldu. O kadar popüler bir  yer haline gelmiş ki bende uyandırdığı his buraya gelmek için sanırım biraz geç kaldık oldu. O kadar çok insan var ki neredeyse manzaraya bakmak için sıraya gireceksin öyle bir yer haline gelmiş. Ama yinede gidilmez mi efendim o gözlemeler için bile gidilir :))

Gölyazı'da kadınlar da erkekler gibi balıkçılıkla uğraşıyor kenarda balık ağı ören bir kadına rastlarsanız şaşırmayın derim :) Ayrıca burası fotoğraf çekmek için gerçekten çok uygun bir yer. Eğer fotoğraf çekmek için gidecekseniz gün doğumunu yada batımını burada geçirecek gibi bir plan yaparsanız çok güzel kareler yakalayabilirsiniz. Dediğim gibi burası ufacık tatlı bir yer sayfa sayfa anlatılacak değil de gezip görülüp kahvesinde bir çayı yudumlanıp sıcacık gözlemesi yenilip güzelce sohbet edilebilecek yerlerden. 

Hazır havalar ısınmaya başlamışken sizinde bir gidesiniz gelmedi mi ?